Her şey kötü kraliçenin büyük bir lanet büyüsü yapmasıyla başlıyor. Sihirli Orman diyarındaki tüm masal karakterlerini dünyamıza ışınlıyor. Çılgın ama orijinal bir fikir :) Dünyanın geri kalanından saklanmış bir şehir Storybroke. Tüm sihirli kahramanlar burada normal insanlarmışçasına yaşıyorlar. Bir tek kötü kraliçe ya da şimdi Storybroke'un başkanı olan Regina durumdan haberdar. Yani mantıken bi' tek o. Ha bir de evlatlık oğlu Henry.
Storybroke da zaman insanlara işlemiyor. Yani şu demek bu, dünyaya geleli 28 yıl olmasına rağmen hiç biri yaşlanmadan hep aynı günleri yaşıyorlar. Bu bana yıllar önce izlediğim bir filmi anımsatıyor. Kayıp Dünya mıydı neydi hatırlamıyorum gerçekten :) Neyse önemli olan orada yıllar boyunca aynı günü yaşayan biri gösteriliyordu. Bu onun lanetiydi. Adam bu cehennemvari hayattan kurtulmak istiyordu. Regina'nın laneti de buna benziyor. Aslında bu laneti mutlu sona sahip olmak için yapıyor ama gerçek o kadar pembe değil. Tıpkı Rumplestilskin'in dediği gibi " Magic comes with a price!" (Sihrin bir bedeli vardır.).
He he bu dizide en çok Rumple' ı seviyorum. O Çılgın Şapkacı ve Kaptan Jack karışımı bir karakter.Bölümler ilerledikçe anladım ki tüm olaylar ve kişiler hep Rumple'a bağlanıyor. Daha doğrusu her taşın altından o çıkıyor. Bir çok peri masalının oluşturduğu karmaşayı bir hikayenin farklı kısımları haline getirmişler. Bu dizinin içinde yok yok. Pamuk prenses ve yedi cüceler, uyuyan güzel, Peter Pan, güzel ve çirkin, kırmızı başlıklı kız vs. Dizi hakkında söyleyebilecek pek kötü düşüncem yok galiba. Hımmm... Sadece biraz pamuk prensesten hoşlanmadım. Regina'yı bile daha çok seviyorum o denli yani. Özetle bu kadar bilindik hikayelerden heyecan verici, sürekleyici bir dizi yapmışlar, helal.